21 Ekim 2014 Salı

Franny ve Zooey

"tek bildiğim şu, aklımı kaçırıyorum," dedi franny.
"ego ego ego. bıktım usandım. kendiminkinden de, başkalarınınkinden de. bir yere varmak, farklı ve ayrıcalıklı bir şeyler yapmak, ilginç biri olmak isteyen herkesten bıktım usandım. iğrenç bir şey bu - iğrenç iğrenç. kimin ne dediği umurumda bile değil."

lane bu sözler üzerine kaşlarını kaldırdı ve, görüşünü daha iyi belirtmek için, arkasına yaslandı. "sırf rekabetten korkmadığından emin misin?" dedi önceden hesaplanmış bir sükunetle. "bu işten fazla anlamam ama, iyi bir psikanalist -yani gerçekten yetenekli biri- senin bu sözlerini muhtemelen"-

"rekabetten korktuğum falan yok. tam tersine. bunu göremiyor musun? rekabet edeceğimden korkuyorum ben -beni asıl korkutan bu. bu yüzden ayrıldım tiyatro bölümünden. beni herkesin değer yargılarını kabule korkunç bir şekilde koşullanmışım diye, alkışlardan ve insanların benim için deli divane olmasından usandım. kendimden de, bir çeşit ses getirmek isteyen herkesten de usandım.

jerome david salinger, franny ve zooey